Hümeyra PARDELİ- Nursima KESKİN/ERZURUM, (DHA) - ERZURUM Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Sedat Abdulhakimoğulları, yuvada kalan çocuklara doğrudan para ve hediye verilmesinin 'sosyal dilencilik' olduğunu, bu tür yardımların kabul edilmeyerek bu durumun önüne geçildiğini söyledi. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın yurt modelinden, yuva modeline geçiş sağladığını bildiren İl Müdürü Sedat Abdulhakimoğulları, yurtların 'sevgi evlerine' dönüştüğünü belirtti. Erzurum'da sevgi evlerinin önümüzdeki yıl faaliyete gireceğini hatırlatan Abdulhakimoğulları, sevgi evlerine geçiş gerekçesinin küçük yaştaki çocuklar ile büyük yaştaki çocukların aynı yurt, kantin, koridor, yemekhanede bulunmaları gibi olumsuz faktörlerler olduğunu aktardı. Yaş aralığına göre çocukların sevgi evlerine yerleştirileceğine işaret eden Sedat Abdulhakimoğulları, Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından sağlık, eğitim tedbirleri, bakım ve koruma kararları gibi çalışmalar yapıldığını kaydetti. Bakanlığın 'koruyucu aile' modelini çok önemsediğine işaret eden Abdulhakimoğulları, Erzurum'da 2015 ocak ayı itibari 21 koruyucu ailenin bulunduğunu anımsattı. Yurt ve yuvalarda kalan çocuklara yardım yapmak isteyenlere bir çağrıda bulunan Sedat Abdulhakimoğulları, şunları söyledi: "Ev modeline geçildikten sonra çocuklarımıza aile ortamı aratılmayacak. Ailenin bütünlüğünü korumak için çocuklarımız geçici olarak bizim kurumlarımıza bulunsunlar, belli bir rehabilitasyon sürecinden sonra yine aileleriyle, aile ortamının sıcaklığına kavuşturulsunlar istiyoruz. Çocuklarımıza, yuvalarımıza bizzat elden getirilen yardımı kabul etmiyoruz. Eğer nakti olarak yapılacaksa bu yardımlar bakanlığımızın ön gördüğü şekilde vereceğimiz banka hesaplarıyla bu işlemler gerçekleşiyor. Müteşebbislerin, sponsorların, hayırseverlerin yapacakları iş ve işlemlerde, yardımlarda bizzat çocukların ellerine vererek, kurumumuzda, toplumumuzda, yuvalarımızda sosyal dilencilik oluşmasını engellemek için bunun bizlerle paylaşılmasını il müdürlüğümüzün marifetiyle çocuklarımıza verilmesini daha doğru olacağını düşünüyoruz. Eğer her önüne gelen çocuklarımıza bir şeyler vermeye kalkışırsa çocuklarımız artık ileriki dönemlerde tanımadığı kişilerden yardım beklentisi içine düşebilir. Böyle bir şeye gerek yok. Devlet zaten çocuklarımızın her türlü ihtiyacını karşılıyor. Sağlık, giyim, gıda, barınma, eğitim, harçlıkları dershane giderleri hepsi zaten karşılanıyor. Dışarıdan başka takviye bir yardıma ihtiyacımız yok."