Mustafa KOZAK-Yusuf ÜNAL/ ANTALYA, (DHA) - ANTALYA Büyükşehir Belediyesi’nin 200’e yakın işçi ve memuru uzak ilçelere ataması Cumhuriyet Meydanı’nda kurulan yeryüzü sofrasıyla protesto edildi. TÜM-BEL-SEN Şube Başkanı İlhan Karakurt, kurdukları sofranın saray sofralarından daha zengin olduğunu belirterek, "Biliyoruz ki saraydaki menü israfı içeriyor. O sofradaki menüde hepimizin hakkı var. Hakkımı da helal etmiyorum" dedi. Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin gerçekleştirdiği atamaları sürgün olarak nitelendiren yaklaşık 200 kişilik grup, evlerinden getirdikleri yemeklerle Cumhuriyet Meydanı’nda iftar açtı. Getirdikleri yemekleri birbiriyle paylaşan grubun kurduğu yeryüzü sofrasına Muratpaşa Belediyesi de yemek takviyesi yaptı. Atatürk Anıtı’nın önünde kurulan sofrada, iftar vakti sokakta gezen çocuklar da yemek yedi. Yeryüzü sofrasını organize eden Tüm Belediye ve Yerel Yönetim Hizmetleri Emekçileri Sendikası (Tüm Bel-Sen) Antalya Şube Başkanı İlhan Karakurt, Büyükşehir Belediye Başkanı Ak Partili Menderes Türel’in 2014 seçimlerini kazandıktan sonra belediye çalışanlarını sürgün etmeye başladığını iddia etti. ARKADAŞLARIMIZIN MORALİ BOZUK Başkan Karakurt, "Biz geçen sene de Ramazan ayında buradaydık. Bu sene yine buradayız. Bunun sebebi, sürgünler. Geçen sene de sürgündük. Bu sene de sürgünüz. Sürgünün yarattığı psikolojiyle birçok arkadaşımızın moralleri bozuk. Bugün gezi eylemlerinde olduğu gibi eşitsizliğe, adaletsizliğe karşı herkesin eşit olduğu, yediğimiz lokmayı paylaştığımız bir sofra kurup sürgündeki arkadaşlarımızla dayanışma gerçekleştirdik” dedi. SOFRAMIZDA HARAM YOK Kurdukları sofrada haramın olmadığını, ayakkabı kutularından çıkan paranın bulunmadığını, saray sofralarından daha zengin bir menünün olduğunu anlatan Başkan İlhan Karakurt, şöyle devam etti: "Biliyoruz ki saraydaki menü israfı içeriyor. Biliyoruz ki o sofradaki menüde hepimizin hakkı var. Hakkımı da helal etmiyorum. Buradaki menüde ise her arkadaşımız çam sakızı çoban armağanı evinden marketinden bağından bahçesinden ne varsa getirdikleri var. Tam da yeryüzü sofrası. Menümüz cennet sofrası diyebiliriz." İŞÇİLER TEHCİR EDİLDİ Sürgün olarak nitelendirdiği büyükşehir belediyesindeki atama yapılan personel sayısının işçilerle birlikte 150’yi geçtiğini de kaydeden Karakurt, bunu tehcir olarak nitelendirdi. Tehcirin bir insanın başka bir yere zorla gönderilmesi olduğunu savunan Karakurt, Menderes Türel’in de zorunlu olarak çalışanları Akseki, Gündoğmuş, Kaş gibi uzak ilçelere gönderip evinizi buraya taşıyacaksınız dediğini iddia etti. Karakurt, sözlerini şöyle tamamladı: "Yaklaşık 200 arkadaşın tehciri gerçekleşti. Gündoğmuş’a 33 arkadaşımız sürüldü. Ama Gündoğmuş’ta 33 tane ev yok. Üç tane ev zor bulduk. Akseki’de hiç ev yok. Demre, Kaş ve Kalkan’daki evler ise ateş pahası. Sürgün edilenlerin birçoğunun eşi Antalya merkezde çalışıyor. Çocukları burada eğitim görüyor. Bu yapılan Ramazan ayında günahların en büyüğüdür. Çünkü burada aileler parçalandı. Çocuklar annesiz babasız büyüyor."