Muhammet KAÇAR/ RİZE, (DHA)- RİZE’de deniz doldurularak kazanılan alanda inşa edilen, konut ve işyerlerinin bulunduğu iki binanın temelindeki demirlerin tuzlu su nedeniyle korozyona uğradığı belirlendi. Tehlike oluşturan iki binanın yıkılarak yerine doğru tekniklerle yeni binalar yapılması kararlaştırıldı. Hazırlanan raporda, deniz dolgusu üzerinde yaklaşık 70 bin kişinin yaşadığı alandaki binaların yıkılma riski ile karşı karşıya olduğu belirtildi. Menderes Bulvarı üzerinde deniz dolgusu ile kazanılan alanda 20 yıl önce 4 blok üzerine inşa edilen 8 katlı ve 117 daireli Deniz Sitesi ile içinde işyerleri, cami ve Kuran kursu bulunan 7 katlı Müftülük sitesinin temelinde inşaat mühendisleri tarafından teknik inceleme yapıldı. İki binanın da temelinde yer alan demirlerin tuzlu su altında kalarak korozyona uğradığı belirlendi. Teknik raporları olumsuz çıkan binaların duvarlarında çatlamalar ve başka büyük riskler olduğu belirtilince, Rize Belediyesi iki binanın yıkılarak kentsel dönüşümle birlikte doğru tekniklerle yeniden yapılması için çalışma başlattı. MİLLETVEKİLİ TEHLİKENİN BOYUTUNU AÇIKLADI Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan AK Parti Rize Milletvekili Hasan Karal, korozyona uğradığı tespit edilen iki binadaki hasarın ciddi boyutta olduğunu belirterek, "Temeller çürümüş diyebiliriz. Bu iki bina yıkılarak yerine örnek proje yapılması için çalışma başlattık. Diyanet İşleri Başkanımız da bize destek veriyor. Rize Belediyesi ya da TOKİ marifetiyle orada yeni binalar inşa edilecek" dedi. DOLGU ALANINDAKİ BİNALAR RİSK ARZ EDİYOR İnşaat Mühendisleri Odası Rize Şube Başkanlığı tarafından da, deniz doldurularak kazanılan ve yaklaşık 70 bin kişinin yaşadığı alanla ilgili teknik rapor hazırlandı. Rize kent merkezinin büyük bölümünü oluşturan dolgu alanının 1970'li yıllarda denizin büyük taşlar ile doldurulması ile kazanıldığının belirtildiği raporda şu görüşlere yer verildi. “Taşların arasına kum veya balçık gibi malzeme ile karışım yapıldı, alanın oturması beklendi. Bu alanlar daha sonra imara açılarak 3 kat halinde yapı izni verildi. Ancak binalar, mühendislik ilke ve hesapları yerine usta, kalfa zihniyeti ile inşa edildi. Yani tekniğine uygun yapılmadı. Bina temelleri, deniz suyu seviyesinin altında tuzlu su olan alana elle beton dökülerek inşa edildi. Beton sağlıklı dökülmedi, hafriyat derinliği uygun yapılmadı, dolgu alanındaki yapılar yapım tekniğine uygun inşa edilmedi. Daha sonra da bu binalara ilave kat izinleri verilmeye başlandı ve risk artarak devam etti. Temeli sakat, beton kaliteli değil. Bina temelleri deniz dolgusu ile kazanılan alanda tuzlu su altında kaldığı için demir özelliğini kaybetmiş, çapı düşmüş. Dolgu alanındaki binaların tamamının ömrü yarılanmış, binalar yorulmuş. Dolgu alanı inşaat tekniğine uygun yapılmayan binalar tuzlu su altında kaldığı için risk teşkil ediyor.”