Gülten ÖZBEY - PARİS (DHA )- Paris Büyükelçisi Hakki Akil, Büyükelçilik Rezidansı'nda Fransız medyasının diplomasi muhabirleri ve köşe yazarları ile çalışma yemeğinde bir araya geldi. Fransız medyasının Türkiye'ye bakışını ve Suriye, göçmen krizin ve Türkiye'deki son gelişmeler ile ilgili soruları yanıtladı. Türkiye'nin göçmenlerin Avrupa'ya kaçmasına göz yumduğu yönündeki eleştirilere Akil, Suriye ve Irak'tan gelen toplam 2.2 milyon göçmen bulunuyor. 40 bin fazla, 40 bin az bizim açımızdan değişen bir şey yok. Türkiye bu konuda olağanüstü bir çaba gösteriyor. 4 yıldır Suriye'den gelen göçmenler için 7.6 milyar dolar harcama yapıldı. Yapılan yardımların toplamı ise 418 milyon dolar. Yapılanlar ortada. Avrupa'ya gelen göçmenlerin sayısı ve yapılan harcama ile kıyas bile yapılamaz diye yanıt verdi. Göçmenlerin Avrupa'ya girişinde hotspot adı verilen göçmen noktaları kurulmasına dair Akil, Bu utanç verici bir öneridir. Yani beğenilen, kalifiye olan göçmenler alınacak, diğerleri kapı dışarı edilecek. Halbuki en çok da daha yoksul, kalifiye olmayan göçmenlerin ihtiyacı var. Adına ne derseniz deyin, pazarda meyve seçer gibi, göçmenlerin bu şekilde bir tasniften geçirilmesini utanç verici buluyorum dedi. Türkiye'de yaşanan gelişmelere değinen Akil, Sanki Türkiye, Kürt halkına savaş açmış gibi haberler yapılıyor. Kürt halkından azınlık diye söz ediliyor. Oysa uluslararası hukuk açısından azınlık olarak yalnızca Rumlar ve Ermeniler kabul edilmiştir. Biz de 28 etnik köken var. Kürt halkı azınlık değildir. Türkiye Kürt halkıyla savaşmıyor. Kendi askeri ve polisine silahlı saldırıda bulunan bir terör örgütüyle savaşıyor. dedi. Türkiye'de artan şiddetin ve barış sürecinin sona ermesinin sorumlusunun kimler olduğu sorusuna Büyükelçi Akil, Bunun sorumlusu PKK'dır. PKK, seçimlerden bir ay sonra çözüm sürecine son verdiğini açıkladı ve silahlı eyleme geçti. Bana göre PKK, Kobane ve Suriye sürecinin kendisine dünya çapında bir meşruiyet sağladığını düşünerek, bundan faydalanarak yeniden şiddete dönme stratejisi izledi. Türk ordusu ise ancak kendi askerine silahlı saldırıda bulunulması sonucu harekete geçti dedi. Gazetecilerin Türkiye'nin IŞİD'i başlarda desteklediğine dair bir algı oluştuğu yönündeki sorusuna Akil, Türkiye hem IŞİD'i hem de PKK'yı terör örgütü olarak tanımlıyor ve her ikisine karşı mücadele veriyor. Ancak Türkiye için bölgede en büyük terör tehdidi PKK'dır. PKK'nın Türk askerlerine ve sivil halka yönelik saldırılarının cevapsız kalması beklenemez. Ama IŞİD ile de mücadele edilmeyeceği anlamına gelmiyor dedi. Batılı gençlerin IŞİD'e katılmak için Türkiye üzerinden geçiş yaptığı iddialarına dair Akil, Türkiye bu konuda Avrupa ülkeleri ile işbirliği içinde hareket ederek bugüne kadar 16 bin kişiye ülkeye giriş yasağı koymuştur. Yakalanan gençler ise ülkelerine iade edilmiştir. Ama biz Avrupa'dan aynı desteği görmedik. Türkiye, Fransa'dan 30'a yakın terör faaliyetlerine adı karışmış kişilerin iadesi talebinde bulunmasına karşın şimdiye kadar hiçbir yanıt alamadı dedi. Türkiye'nin de Suriye politikasında değişiklik yapıp yapmayacağı sorusuna Akil, Biz Esad'ın gitmesi gerektiği konusundaki kararlı tutumumuzu hala sürdürüyoruz. Bu kadar insanın ölümü ile nasıl politik çözüme geçilecek ki. Suriyelileri bir araya getiremezsiniz. Esad gitmeden bu iş olmaz dedi.