Eser AYDIN/MUŞ, (DHA) - MUŞ Valisi Seddar Yavuz, okul müdürlerine yönelik düzenlediği toplantıda, "Öğretmenlerin siyasi parti toplantı ve eylemlerine katılıp daha sonra sınıfa girmelerine asla izin vermeyeceğiz" dedi. Öğretmenevi konferans salonunda düzenlenen istişare toplantısına Vali Seddar Yavuz, İl Mili Eğitim Müdürü Cevdet Arslan, Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Mahmut Karakaya, şube müdürleri, okul müdürleri ve müdür yardımcıları katıldı. Toplantının açılış konuşmasını yapan İl Milli Eğitim Müdürü Cevdet Arslan, eğitim yatırımları hakkında bilgi verdi. Toplantıda yaptığı konuşmada okulların siyaset meydanları olmadığını vurgulayan Vali Seddar Yavuz, müdürlerden okulların siyaset mekanlarına döndürülmesine asla izin vermemlerini istedi. Öğrencilerin zihnini bulandırmaya hiçbir öğretmenin hakkı olmadığını ifade eden Vali Yavuz, "Çocuğumu ben istediğim gibi yetiştirme hakkına sahibim. 10 yaşındaki çocuğu şu veya bu düşünceye yönlendirmek öncelik ile o çocuğa yapılabilecek en büyük kötülüktür. Onu iyi insan, iyi vatandaş olarak yetiştirmek, daha sonra belirli bir yaş olgunluğuna geldiğinde de kendine göre bir düşünce tarzı benimsemesi en doğal ve en doğru olanıdır. O yüzden Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin okul müdürü, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin müdür yardımcısı, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin öğretmeni olduğunu asla hiç kimse unutmamalıdır. Okullar da siyaset yapan, huzuru bozan ve özellikle çocukları terör örgütüne yönelik yönlendirmeye çalışanlara asla izin vermeyeceğim. Bunu açıkça söylüyorum. Azda olsa bu tür faaliyetleri yapanlar olduğunu biliyorum ve bundan sonra her fırsatta da peşinde olacağımı söylüyorum" diye konuştu. Okul Müdürleri, müdür yardımcıları ve öğretmenlerin siyasi parti faaliyetlerine katıldıklarında asla sınıflara bir daha sokmayacaklarını hatırlatan Vali Yavuz, şunları söyledi: "Eğer siyaset yapacaksan, istifa eder her görüşe göre Türkiye de siyasi bir parti var. Buna üye olur, faaliyetlerini yaparız. Ama okul müdürlerimizin, öğretmenlerimizin siyasi parti toplantılarına katılıp, oradaki eylemlere katılıp daha sonra sınıfa girmelerine asla izin vermeyeceğiz. Fiziki mekanlar konusunda gerekli tedbirleri alıyoruz, almaya devam edeceğiz. Barış barış diye dün Bulanık, Malazgirt arasındaki bizim asfalt makinelerini yakanlar, cami, cemevi diye bombalı tuzaklar kuranlar Bulanık’ta 7 tane okulun camlarını kıranlar, harap edenler bunlara bizim tahammülümüz yok. Biz barış sürecini iyi niyetle götürdük. Neticenin ne olduğunu hepiniz gördünüz dağı, taşı bombalarla dolduranlar sivil ya da asker gözetmeksizin bomba patlatanlar insanlıktan bahsedemezler ve insanlık dersi veremezler. Bunu destekleyenlere biz kamu da yer veremeyiz. Varsa gider siyasetini yapar istifa eder. Çünkü namuslu davranış şudur, ‘ben Türkiye Cumhuriyeti Devletinin valisiyim, Türkiye Cumhuriyeti Devletine gönülden bağlıyım, bu sıfatımla buradayım’ İşime gelmiyorsa istifa ederim. Farklı bir görüşüm varsa gider siyaset kulvarında konuşurum, istediğimi konuşuyorum. Zaten siyasetçiler konuşuyor. Ama devlet memuru şuanda Anayasamıza göre, mevzuatımıza göre siyaset yapabilmesi mümkün değil." 'MEMURDAN STK TEMSİLCİSİ OLMAZ' Memurların sivil toplum kuruluşu şemsiyesi altında olamayacağını vurgulayan Vali Yavuz konuşmasını şöyle sürdürdü. "STK şemsiyesi altında memurdan STK temsilcisi olmaz. Birbirimizi falan kandırmayalım memurdan STK temsilcisi olmaz. STK dediğin sivil demektir. Dünyada ki kurallar belli siyaset yapacaksak istifa edelim, buyurun hangi siyasi parti de gönlünüz varsa gidin orada istediğiniz işi yapın, bir itirazımız yok. Ama bütün Muş kamuoyu için söylüyorum, devlet memurlarının siyasete on parmağı ile bulaşmasına izin vermeyeceğiz. Benim bütün görevim şudur, önce böyle toplantılar yapıyorum, insanlara görüş ve düşüncelerimi söylüyorum, ikaz ediyorum, hassasiyetlerimi bildiriyorum. Bu hassasiyetlere uyulmadığı taktirde devletin yasalarını işletmek devletin asli görevi. Hukuku uygulamak burada kanun hakimiyeti sağlamak bizim asli görevimiz. Bunu yapacağız ama bu toplantıları yapmadan bir şey yapmakta benim açımdan çok doğru gelmedi. O yüzden sizleri bilgilendiriyorum sizden hassasiyet bekliyorum. Bu eğitim öğretim yılında daha çok başarıya koşalım birlikte. Eksik ve noksanlıkları tamamlayalım. Özellikle gidiş gelişi zor olan bölgelerde bunla ilgili arkadaşlarımıza talimat verdik. Yalnız hanım arkadaşlarımızın tek derslikli yerlerde kalmasının uygun olacağını değerlendirmiyorum. Onlara yönelik bir takım insani tedbirler alıyoruz. Arkadaşlarımızın belki taşıma okullarında daha uygun günlük gidişi geliş yapabilecekleri yerlerde değerlendiriyoruz. Bunun güvenlikle de alakası yok. İnsani bir duruş bu. Muş ili Doğu ve Güneydoğu’da ki şuanda ki en huzurlu, en güvenli ve gerçekten sokağa çıktığımda da birebir görüştüğümde de kadim kültür ve medeniyetimizi en iyi yansıtan şehirden bir tanesi. Bu tabi göklerinde kutlu Alparslan’ın ve kahraman ordusu ruhaniyetinin dolaştığı bir şehre de yakışıyor doğrusu. Yani bu şehir sadece Muşlu için değil, bu şehir tüm İslam dünyası için. İslam’ın ilk bu topraklardan özellikle Anadolu’ya yayılmış olmasının da özel bir etkisinin bir kutsallığının olduğu değerlendiriyorum. Halkımıza da bunun yansıdığını çok iyi şekilde görüyorum. Camilerde gittiğimde bunu çok net bit şekilde görüyorum. Tutum, davranış noktasında fevkalade bir naiflik, nezaket ve bir ihlasın olduğunu görüyorum."