ÇİN zulmünden kaçarak çeşitli yollardan Türkiye’ye sığınan ve Kayseri’de barındırılan Uygur Türklerinin sayısı 493’e ulaştı. Doğu Türkistanlılar Derneği Genel Başkanı Seyit Tümtürk, "Türkiye, Suriyeli ve Iraklılar gibi Uygur Türklerine de insani gerekçelerle kapısını açmıştır. Türk devletinin bu konuda planlı ve programlı bir girişimi yoktur" dedi. Dünya Uygur Komitesi Başkan Yardımcısı ve Doğu Türkistanlılar Derneği Genel Başkanı Seyit Tümtürk, Türkiye’ye gelen ve Kayseri’ye yerleştirilen Uygur Türklerine ilişkin haberler yapılırken Türkiye'nin soydaşların kaçışına yardım ettiği gibi bir algının oluşması gerektiğini söyledi. Tümtürk, şöyle dedi: "Kayseri’de barınma altına alınan soydaşlarımız Suriyeliler veya Iraklılar gibi ülkelerindeki zulümden kaçtı. Türkiye, Suriye ve Iraklılara nasıl insanı yardım adı altında topraklarını açıyor onları barındırıyorsa, Uygur Türklerine de aynısını yapıyor. Devletimiz Uygur Türklerinin Çin’den kaçmasına ön ayak da olmuyor, bir plan ve program dahilinde de onlara yardım yapmıyor. Kayseri’de bir araya getirilmeleri ve barındırılmaları tamamen insani mülahazanın sonucudur." "YAKINLARINI İDAM EDİYORLAR" Kayseri Emniyet Müdürlüğü'nden bir yetkilisi, Kayseri'de merkez Melikgazi İlçesi'ndeki devlet lojmanlarına yerleştirilen Uygur Türklerinin bulunduğu alana giriş ve burada barındıranların güvenliği nedeniyle fotoğraf ve görüntülerinin yayınlanmasının doğru olmadığını, Çin’deki yakınlarına idama varan cezalar verildiğine dikkat çekti. Uygur Türklerinin tamamının, Çin’den kaçarak, Türkiye’ye geldiklerini hatırlatan Emniyet yetkilisi, şöyle konuştu: "Kayseri’ye ilk planda 293 Uygur Türk'ü getirildi. Daha sonra da İstanbul başta olmak üzere çeşitli illerde kalan, ülkemize kaçak olarak girmiş 200 Uygur Türkü daha gelince bu sayı 493’e yükseldi. Soydaşlar, yıkılması planlanan devlet lojmanlarına yerleştirildi. Kendilerine Valiliğimiz başta olmak üzere, buradaki Doğu Türkistan Dernekleri ve sivil toplum örgütleri de her türlü katkıda bulunuyor. Bunların yüzleri açık görüntülenmesi halinde Çin’deki yakınları idam cezası alıyor veya işkenceye tabi tutuluyor. O nedenle hassasiyet var." Aynı yetkili Kayseri’de barındırılan Uygur Türklerinin, ana yurtlarını en çok dini baskı ve tek çocuk sınırlaması yüzünden terk ettiğini dile getirerek şöyle konuştu: "Uygur Türkleri kendi milli kimliklerini yaşayamadıkları, dini görevlerini yerine getirmedikleri ve tek çocuk uygulaması yüzünden göç etmeye başlamışlar. Kayseri’ye gelen Uygur Türkleri genelde tek çocuklarını Çin’de nüfusa kayıt ettirebildiklerini, o nedenle kaçırarak Türkiye’ye getirdikleri çocuklarının, orada nüfusta gözükmediklerini söylediler. Gelenlerin kayıt altına alınması ve kimlikleri için geçici belgeler düzenlenmesi çalışmaları da sürüyor." Kayseri’de barındırılan Uygur Türklerine kamu kurumlarınca sağlanan desteklere ek olarak çok sayıda hayırsever ve sivil toplum kuruluşu tarafından yapılacak yardımlar için Valilik bünyesinde 'Yardım ve Koordinasyon Merkezi' kuruldu. Daha düzenli bir yaşama kavuşmaları için alınacak önlemler ve hayırseverlerce yapılacak yardım ve desteklerle ilgili Vali Orhan Düzgün başkanlığında toplantı yapıldı. Vali Düzgün, merkez Melikgazi İlçesi'nde Maliye Bakanlığı’na ait devlet lojmanlarında barındırılan konukların acil temel ihtiyaçlarının karşılandığını, ilgili kamu kurum ve kuruluşlarının da bu doğrultuda çalışma yapmaya da devam edeceğini anlattı. Vali Düzgün, "Misafirlerimize yardım edebilmek için gayret gösteren herkese yürekten teşekkür ediyor, örnek davranışlarından dolayı kutluyorum. Vali yardımcılarımız başkanlığında kamu kurum ve kuruluşlarımız, Büyükşehir Belediyesi ve dernek yöneticilerimiz temel ihtiyaçların karşılanması yönünde bu zamana kadar birlikte hareket etti" dedi.