Ergün TOS/FETHİYE (Muğla), (DHA) - MUĞLA'nın Fethiye İlçesi'nden hac ibadeti için 21 Ağustos'ta Suudi Arabistan'a giden 72 yaşındaki Turgut Kuru, Mina'daki izdihamın ardından kayboldu. Kuru'nun birlikte gittiği kafile 28 Eylül'de dönerken, kayıp hacının yakınlarının endişeli bekleyişi sürüyor. Fethiye'de oturan emekli terzi Turgut Kuru, hac ibadetini yerine getirmek için Diyanet Hac ve Umre Hizmetleri Genel Müdürlüğü bünyesinde oluşturulan Muğla kafilesiyle 21 Ağustos'ta Dalaman'dan uçakla Suudi Arabistan'a gitti. Kuru, 24 Eylül'de Mekke kentinin 5 kilometre dışındaki Mina'da meydana gelen izdihamda kayboldu. İzdihamdan birkaç saat önce şeytan taşlamadan dönerken, kafiledeki arkadaşlarına yorulduğunu söyleyen ve dinlenmek için ayrılan Kuru'dan bir daha haber alınamadı. Kuru'nun birlikte gittiği hacıların bulunduğu Dalaman 1'nci Kafile 2'nci Grup, 28 Eylül'de Dalaman'a geldi. Ancak kaybolan Kuru, kafilede yer almadı. EVİNDE ENDİŞELİ BEKLEYİŞ SÜRÜYOR Son olarak 23 Eylül'de görüştükleri Kuru'nun hacdan dönmemesi üzerine çocukları ve kardeşleri üzüntüye boğuldu. Ölü listesinde adı bulunmayan ve kayıplar arasında yer alan Kuru'nun Eldirek Mahallesi'ndeki evinde endişeli bekleyiş sürüyor. Yakınları yetkililerin kendilerini aramadığından yakınırken, Kuru'dan gelecek iyi haberi bekliyor. Adil Kuru, babasından günlerdir haber gelmediğini belirterek, Mekke'deki kriz masasına ulaşıldığını, bölgedeki otellere ve hastanelere bakılmasına rağmen bir sonuç alınamadığını kaydetti. 'DÖNÜŞ UÇAĞINA BİNMEYİNCE KAYIP OLDUĞUNU ANLADIK' Kardeşi Vedat Kuru ise dönüş uçağına binmeyince ağabeyinin kayıp olduğunu anladıklarını vurguladı. Ağabeyine ilişkin farklı bilgiler geldiğini anlatan Kuru, "İzdiham alanında kalma ihtimali de var. Oradan geçme ihtimali de var. Yaşlı olduğu için nefesi daralıyordu. Ancak bir hastalığı yoktu. Hiçbir yerden bilgi gelmiyor. Biz sorarsak bilgi veriyorlar" dedi. 'UMUTLARIMIZ TÜKENİYOR' Umutlarının tükendiğini belirterek gözyaşı döken kızı 43 yaşındaki Hatice Balcı da şöyle dedi: "Babamıza ne olduğunu bilmek istiyoruz. Bize bir bilgi versinler. Öldüyse 'öldü, gömüldü' desinler. Oda arkadaşları olmasa kayıp olduğunu dahi anlayamayacağız. Babamızın hacdan dönmesini beklerken böyle bir durumla karşılaştık."