Faruk ZABCI/LONDRA, (DHA)- 50 yaşındaki Türk işadamı Vural Tandoğan, Manş’ın azgın dalgalarında kanserli babası için yüzdü. Fransa sahillerine 3 km kala pilotun ve antrenörün ısrarıyla 18 saat 30 dakika yüzdükten sonra zorla tekneye alınması sonucu İstanbul’da yolunu bekleyen babasına dün akşam döndü. Daha önce en uzun yüzdüğü mesafe 22 km olan Vural Tandoğan yüzerken Manş’ta 11 tekneden ancak 3’ü yarışı bitirebildi. Yüzmek için belirlediği mesafeyi tamamlayamayan Vural Tandoğan, “Bitiremeyen diğer teknelerin hepsi benden önce geri döndü. Ben sonuna kadar direndim. Fırtına nedeni ile tekneye merdivenden çok zor çıktım. Yüzerken hiç üşümemiştim. Fakat tekneye çıkınca vücut savaşı bıraktı ve titreme ile beraber kusma başladı. İngiltere ye dönene kadar teknede battaniyeler altında yatarak ısınmaya çalıştım” dedi. İstanbul Teknik Üniversitesi-İşletme Mühendisliği Bölümü mezunu Tandoğan gençliğinde basketbol oynamış. 2006 yılından itibaren yüzme sporu ile ciddi anlamda ilgilenmeye başlamış. Katıldığı açık su yarışlarında bir çok madalya almış. 2013 yılında Manş ı geçen ilk Türk Takımının sporcusu olarak tanınıyor. “BABAMA ARMAĞAN EDECEKTİM” Tandoğan yüzme girişimiyle ilgili şunları söyledi: “Manş'ı niye geçmek istiyorum”un öyküsü : “Manş'ı yüzerek geçmek insanüstü bir olay. 140 yılda solo geçiş yapan kişi sayısı 1.500. Kuş uçuşu yaklaşık İngiltere ve Fransa'ya 34 km olan yol med cezir ile beraber yaklaşık 60 km yi buluyor. Su sıcaklığı 15 -17 derece .Bu su sıcaklığında hipotermiye girmeden saatlerce yüzmek doğa üstü bir olay. Kısaca bu bir savaş. Bu savaşı kazanıp kanser hastalarının da isterse kanserle olan savaşlarını kazanabileceğini ve bu mücadeleden asla vazgeçilmemesi gerektiğini göstermek istiyorum. Bu arada genç nesillere de örnek olabilirsem ne mutlu bana. Bu geçişimi tamamladıktan sonra başarımı şu anda kanser tedavisi gören babama armağan etmek istiyordum. O çok güçlü ben de bu gücümü ondan aldığım ispat etmiş olacaktım. 2014 ocak ayında babamın hastalığını ailemiz de herkesten önce ben öğrendim. Önce şaşkınlık sonra büyük bir üzüntü duydum. Öğrendikten 2 saat sonra takım olarak yüzme antrenmanımız vardı. O antrenman günü havuzun suyu çok bulanıktı ilk on dakikayı gözlerimde yaşlarla yüzdüm. Sonra durumu kabullenip babam ve ailemle birlikte büyük bir mücadeleye başladık. Önce biopsi ,ameliyat edilebilir olduğunu öğrenmek , sonra ameliyat sırasında tekrar biopsi ve ameliyata devamı ve ameliyat ın başarılı geçmesinin sevinci ile zorlu bir 2-3 ay geçirdik. Ameliyat dan sonra babamın yaşını da göz önüne alarak doktorlar konsültasyon yapıp kemoterapiye gerek duymadılar. 2-3 ayda bir babanın kontrolleri yapılıyor her şey yolunda gidiyordu. Kasım 2014 sonu gibi arkadaşım ,hocam Kamil Resa Alsaran Manş'ı solo geçmemi teklif ettiğinde ,ailemle de görüşerek bu teklifini kabul ederek kaydımı yaptırıp Manş antrenmanlarına başladım . Maalesef sponsor bulamadım. Kendi imkanlarım ile bu işe soyundum. 2015 ocak ortasında babanım kontrollerin de hastalığın tekrar nüksettiği ortaya çıktı. Sonra kemoterapi süreci ile tekrar kanserle ailece mücadeleye başladık. Durumu Kamil Resa Alsaran ile paylaşınca şöyle dedi ''moralini bozma baban da iyileşecek sende baban için Manş da yüzeceksin '' Benim de içimden geçenleri duyunca Manş'ı babam için geçmeye karar verdim. O günden sonra hafta da iki gün babamın tedavisi için hastaneye gidiyor, iş yerimde biriken işlemleri tamamlaya çalışıyor ve günde en az 2 saat antrenman yapmaya çalışıyordum. Kısaca başta babam, evde ona daima destek olan annem ve ben 2015 in ocak ayından beri büyük bir mücadeleye girdik. Dileğim Manş ı babam için yüzüp bitirmekti” dedi. Tandoğan yaşadıkları ile ilgili ise şunları kaydetti: “Manş Denizi coğrafik konumu nedeniyle durgun bir deniz değil, 6 saate bir suyun yönünü değiştiren medcezir akıntılarına ve açık deniz olması nedeniyle de değişken hava şartlarına sahip bir deniz. Geçişimin 15. Saatinden sonra denizin bu zorluklarını ciddi anlamda yaşamaya başladım. Hava kararmadan başlayan fırtınaya yakın rüzgar 3 km kalmasına rağmen karaya çıkamama neden oldu. Geçişimin 18. saat 30. dakikasında tekne kaptanı ve gözlemci beni zorla yukarı aldılar. Sonuç olarak bu geçişi babam ve bu tür hastalıkların tüm olumsuzluklarını yaşayan tüm kanser hastaları için yaptım. Kanserle Dans Derneği üyelerinin bu dönemde bana verdikleri desteği ifade etmeye dağarcığımda kelimeler yetmez. 11 Ağustos sabaha karşı 05:30 sularında geçişe başlarken de 18. saatte fırtına ve karanlıkta yüzerken de onları arkamda hissettim. Onların verdiği mücadelenin yanında benim verdiğim mücadelenin hiçbir öneminin olmadığını hissettim ve hiçbir zaman sudan çıkmayı düşünmedim. Geçişime eşlik eden teknenin kaptanı değişen hava ve şartlarından dolayı beni sudan çıkarmak için geldiğinde sadece aklımda onlara verdiğim sözü tutamamış olmanın üzüntüsü vardı. Ancak verilen mücadelelerin insanları ne kadar olgunlaştırabileceğini bundan sonra gördüm, bana verdikleri destek bütün ve içten tebrikleri, üzülmemem gerektiği ve onların gözünde çoktan Manş’ı geçtiğimi ifade eden sözleri hala kulaklarımda.” Tandoğan mücadelesinin bitmediğini ve Manş denizini yüzerek geçmeyi tekrar deneyeceğini ifade etti.