Akif ARICI/ANTALYA, (DHA) - SURİYE'de terör örgütü IŞİD'in atölye ve heykel müzesini yıkması sonucu Türkiye'ye sığınan 60 yaşındaki Jamil Cacha, Burdur'un Bucak İlçesi'ndeki bir taş ocağında sanatını sürdürüyor. Suriye- Türkiye sınırının Hatay'a yakın bir bölgesinde oturan Jamil Cacha, 40 yıllık sanat hayatında birçok fuara katıldı. Ülkesinde ilk heykel müzesini açan Cacha, Hollanda, Kuveyt, Lübnan, Beyrut ve Şam'daki fuarlarda eserlerini sergiledi. Birkaç ay önce terör örgütü IŞİD'in müzedeki ve atölyesindeki yüzlerce eserini talan etmesinin ardından ülkesini terk eden heykeltıraş, Türkiye'ye sığındı. MÜZEDEN TAŞ OCAĞINA 2 ay önce Hatay'daki bir mülteci kampına gelen Jamil Cacha'nın öğretim üyeliği yaptığı Şam Sanat Fakültesi'ndeki bir öğrencisi, hocasının durumunu, sahipleri Türk olan kendi çalıştığı şirketin sahiplerine anlattı. Şirketin yönetim kurulu üyesi olan, Burdur'un Bucak İlçesi'nde taş ocağı işleten Süleyman Aksoy, heykeltıraşa ulaşarak Burdur'a gelmesini istedi. Daha sonra Bucak'a gelen Jamil Cacha'nın, "Bana bu taş ocağında özgürlüğümü verdin. Senden başka bir şey istemem" dediğini anlatan Aksoy, "Biz sanatını gerçekleştirmesi için ona her türlü desteği vereceğiz. Bizim sıradan taşlar olarak gördüğümüz parçalardan ortaya çıkardığı eserleri görünce şaşkına döndük. Yaptığı eserler birileri tarafından beğenilir ve sergilenirse bu ona verilecek en büyük değerdir" diye konuştu. ESERLERİNİ İSTANBUL'DA SERGİLEYECEK 2 aydır işçilerle yemek yiyip sohbet eden sanatçı, her sabah taş ocağında dikkatini çeken parçaları seçerek atölyesinde topluyor. Taşların doğal şekillerini bozmadan küçük dokunuşlarla onlara hayat verdiğini anlatan Jamil Cacha'ya, ocakta çalışan işçiler de büyük ilgi gösteriyor. Olayların ardından eşi ve kızını yanına aldığını, ancak oğlunun eğitimi için ülkesinde kaldığını dile getiren heykeltıraş, "40 yıldır uğraştığım yüzlerce eserim talan edildi. Bu benim için çok üzücü. Burada taşlara hayat vererek özgürlüğümü yaşıyorum" dedi. İstanbul'da sergilemek istediği koleksiyonuna ilçedeki eski yerleşim yerlerinden biri olan Kremna'nın adını vereceğini belirten heykeltıraş Cacha, "Taş ocağından çıkan traverten bana ilham veriyor. Bu taş daha yumuşak, şekil vermek daha kolay. Taşlar bana duygularını anlatıyor. Ne zaman hazır olduklarını görürsem onları işliyorum. Heykel benim hayatım. Bu benim hayata bakış şeklim" diye konuştu.