Canan ALTINTAŞ-Serdar SUNAR/DİYARBAKIR, (DHA)- TÜRK Tabipler Birliği Merkez Konseyi Başkanı Dr. Beyazıt İlhan, Güneydoğu'daki çatışmalı ortamda sağlık çalışanlarının büyük sıkıntılarla karşılaştığını söyledi. Dr. İlhan, "Hekimler olarak bir kez daha haykırıyoruz. Acilen eller tetikten çekilsin, ateşkes sağlansın. Sorunların çözümü için silahlar değil insanlar konuşsun" dedi. Türk Tabipler Birliği Genişletilmiş Yönetim Kurulu Toplantısı, Diyarbakır'da başladı. Liv Otel'de düzenlenen ve bölgede son zamanlarda görülen gelişmeler ve sağlık çalışanlarının sorunlarının konuşulduğu toplantıya Türk Tabipler Birliği Merkez Konseyi Başkanı Dr. Beyazıt İlhan, Diyarbakır Tabipler Odası Başkanı Dr. Cengiz Günay ile farklı illerden ve bölgede görev yapan doktorlar katıldı. Toplantı ardından basın açıklaması yapan Konsey Başkanı Dr. Beyazıt İlhan, Türkiye'nin dört bir tarafından hekimlerle yaşanan süreçte sağlık hizmetlerinin zorlu koşullarda nasıl yürütebileceklerini değerlendirdiklerini söyledi. Dr. Beyazıt İlhan sözlerini şöyle sürdürdü: "Savaş öldürür, sakat bırakır. Savaş; insanın, doğanın tüm canlı yaşamının en büyük düşmanıdır, Savaştan, çatışmadan halklar değil, belli çıkar grupları fayda görürler. Savaşta yoksul, emekçilerin çocukları ölür, kolları bacakları kopar, gözleri kör olur. Hiç kuşkunuz olmasın savaşın parasal maliyetini de yoksul, emekçilere ödetirler. Hekimler olarak bir kez daha haykırıyoruz. Acilen eller tetikten çekilsin, ateşkes sağlansın. Sorunların çözümü için silahlar değil insanlar konuşsun." Son dönemdeki olaylarda bir çok ambulans ve hastane tarandığını sağlık çalışanlarının da öldürüldüğünü, kimisinin de saldırıya uğradığını bildiren Dr. İlhan şunları söyledi: "Gün geçmiyor ki sokağa çıkma yasakları ilan edilmesin, sokak çatışmaları yaşanmasın. Silvan, Cizre, Beytüşşebap, Yüksekova, Varto'da örnekleri yaşandı. İnsanlar acil hastalarını dahi hastanelere götüremiyor. Hekimler hastanelere gidip hizmet veremiyor. Çocukların aşıları yapılamıyor. Elektrikler sular kesiliyor, salgın hastalıklar ortaya çıkıyor. Türkiye'nin bu bölgesinde sağlık hizmetleri ve sağlık çalışanları tehdit altında. Sağlık çalışanları ölüyor, görevlerini yapamıyor. Konuyu görüşmek istiyoruz. Sağlık Bakanı ve içişleri bakanı randevu vermiyor. Sağlık Bakanı ölümler üzerinden propaganda peşinde. Çatışan tüm taraflar sağlık tesisleri, ambulans ve sağlık çalışanlarına yönelik saldırılarından uzak durmalı. Sağlık çalışanlarının korunması gerektiği yaşamsal gerçeğine saygı göstermelidirler. Mesleğimizi evrensel hekimlik değerlerine bağlı kalarak, tüm yurttaşlarımızın yaşam hakkını gözeterek yapmaya devam edeceğiz. İçişleri Bakanlığı görevlerini enz zor koşullarda yapmaya çalışan sağlık çalışanlarının can güvenliğini sağlamak için gerekli tedbirleri almalıdır. Sağlık Bakanlığı hekimliğk ve sağlık hizmeti veren herkesin onur ve can güvenliğine sahip çıkmalıdır."