İbrahim YILDIZ / İstanbul, (DHA) - CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın milletvekili aday adaylığı için görevinden istifasıyla ilgili olarak, "Ben adaylığına olumlu bakmıyorum. Bunu açık ve net söyleyeyim. Bunu sayın Başbakan'a da söyledim" dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, eşi Emine Erdoğan ile bakanların ve işadamlarının bulunduğu bir heyetle Kolombiya, Meksika ve Küba'yı kapsayan Güney Amerika turu için ilk durak olan Kolombiya'ya hareket etti. TC-TUR adlı özel uçakla saat 18.30'da Kolombiya'ya giden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi'nde basın toplantısı düzenledi. "KARARI BAŞBAKAN VERECEK" MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın milletvekili aday adaylığı ve muhalefetin tepkisiyle ilgili soru üzerine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, şunları söyledi: "Bu değerlendirmelerin hiçbirini kabul etmek mümkün değil. Sayın Fidan'ın adaylığına olumlu bakıyor muyum? Bunu da açık sözlü olarak değerlendirmek isterim. Ben adaylığına olumlu bakmıyorum. Bunu açık ve net söyleyeyim. Bunu Sayın Başbakan'a da söyledim. Daha önce de söylediğim gibi, adaylığını kabul etmek veya onu aday olarak göstermek, o sayın Başbakan'ın takdiridir. Ona da benim karışma yetkim yok. Böyle bir hakkım da yok. Muhalefetin, yani MİT'in başında olan bir kişinin milletvekili olup olmayacağına ilişkin takdirini de doğru bulmuyorum. O da ayrı bir yanlıştır. Her memurun, nasıl belli bir süre içinde istifa edip aday olma yetkisi varsa, MİT'in başındaki bir insan da istifasını yapar. Eğer parti kendisini aday gösterirse, aday olur. Bu yargı için de geçerlidir, güvenlik teşkilatlarımız için de geçerlidir. Hiçbir devlet aygıtı içerisinde, kurum içinde olan biri için böyle bir yasak yoktur. Hepsi o süre içinde istifa eder. Bu istifasından sonra, o siyasi parti kendisini aday gösterirse aday olabilir." "MERKEZ BANKASI HESABINI VERİR" Gazetecilerin, faiz tartışmaları ve dolarda son günlerde yaşanan yükselişle ilgili sorularını da yanıtlayan Erdoğan, "Doların alçalmasını, yükselişini değerlendirmek bana ait değil. Bu şu anda Merkez Bankası'nın kabiliyetidir. Eğer Merkez Bankası bunu yönetemiyorsa, hesabını o verecektir. Bize ait olan bir şey değil. Bize ait olan nedir? Şu anda ben Cumhurbaşkanlığı makamındayım. Hükümetimiz, Başbakan olduğum dönemde birçok adım atmışızdır. İhracata dayalı bir ekonominin bizler her zaman savunucusu olduk. İhracatımızı 36 milyar dolardan 158 milyar dolara kadar çıkardık. Ekonomi dünyada çok ters gittiği dönemlerde, biliyorsunuz 'Bizi teğet geçecek' dediğim zamanlarda dalga geçen birçok kesim vardı. O zaman da yine Merkez Bankası farklı şekilde yalpalamalar yapıyordu. Niye? Gücümüze inanıyorduk" dedi. "FAİZ SEBEP, ENFLASYON NETİCEDİR" Merkez Bankası'nın yaklaşımının doğru olmadığını savunan Erdoğan, şöyle devam etti: "Keynes ile Smith'i vurdurmak suretiyle bir yere varamazlar. Keynes mi, Smith mi? Oradan hangisini beğenir alırsan, onun neticesini de ayrıca görürsün. Fakat benim savunduğum ne? Bakın, yıllarca söyledim, 'Faiz ve enflasyon doğru orantılıdır' diye. 'Faiz sebeptir, enflasyon neticedir' dedim. Fakat şu anda Merkez Bankası'nın anlayışında ve bazı arkadaşlarımızın anlayışında hâlâ şu var: Enflasyon sebep, faiz neticedir. Uygulamalar ortada işte. Neticeler ortada. Bu neticeleri görüyoruz. Bunları gördüğümüz halde hâlâ burada direnmenin anlamı yok. Kaldı ki, burada açık veriyor Merkez Bankası. Nedir? 'Eğer 1 puan aşağı düşerse enflasyon, faizin düşürülmesini değerlendirebiliriz' diyorlar. Bu ne biçim mantıktır. Böyle bir şey olabilir mi? Ondan sonra gün ilan ediyor. O gün geliyor. Binde 8 açık kalmış bu açıktan dolayı normal zamanda Para Kurulu'nu toplayacağız diyor. Hayırlı olsun." "TÜRK DİZİLERİ İSPANYOLCA'YA ÇEVİRİLECEK" Küba, Meksika ve Kolombiya ziyareti hakkında da bilgi veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: "Ziyaretimizde ticaretimizi artırmaya yönelik atılacak adımları, Meksika ve Kolombiya ile sürmekte olan serbest ticaret anlaşması müzakerelerini nasıl hızlandırabileceğimizi de değerlendireceğiz. Ayrıca, Türk Hava Yolları'nın bölgeye doğrudan uçuş başlatmasına ilişkin devam eden ilişkileri de gözden geçirme imkanı bulacağız. Ülke olarak üzerinde hassasiyetle durduğumuz konuların başında, eğitim, kültür ve turizm alanlarında işbirliği geliyor. Bölgede Türk kültürüne, bilhassa da dizilerimize yönelik ilginin her geçen gün daha da arttığını görüyoruz. Ziyaretim kapsamında bizim değerlerimizi, tarihimizi, kültürümüzü layıkıyla yansıtacak dizilerin İspanyolcaya çevirilmesi konusunda bazı adımlar atacağız. Ciddi işbirliği potansiyelimizin bulunduğuna inandığım bu konularda inşallah mevkidaşlarımızla fikir alışverişinde bulunacağız. 2014 Aralık ayı başından itibaren G-20 Dönem Başkanlığı'nı üstlendik. Türkiye'nin Dönem Başkanlığı'nın, bilhassa azgelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde heyecan uyandırdığını, bir umut olduğunu görüyoruz. Sadece G-20 üyeleri için değil, global ekonomi, özellikle azgelişmiş ülkeler içinde neler yaptığımızı, neler yapmayı düşündüğümüzü bu vesile ile paylaşma imkanı bulacağım."