DHA DIŞ HABER- Köln'de düzenlenen bilgilendirme toplantısında, çeşitli üniversitelerden temsilciler Türkiye'deki üniversitelere giriş koşulları hakkında bilgi verdiler. Almanya’nın Köln kentinde, Sivil Toplum Kuruluşu (STK) temsilcilerini Türkiye’deki üniversite eğitimi konusunda bilgilendirme amacıyla toplantı düzenlendi. “Avrupa’da Yükselen Değer Türkiye’de Yüksek Öğrenim” konulu panele konuşmacı olarak, İstanbul Kültür Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ömür Ceylan, Bahçeşehir Üniversitesi Uluslararası Ofis Müdürü Erbay Şirin, İstanbul Aydın Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Direktör Yardımcısı Selman Arslanbaş, ile İstanbul Kültür Üniversitesi Uluslararası Öğrenci Birimi Başkanı Seçkin Taygun Altıntaş katıldı. “DEVLET ÜNİVERSİTELERİYLE AYNI STATÜDEYİZ” Yaklaşık 50 kadar STK temsilcisinin katıldığı panelde İstanbul Kültür Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ömür Ceylan, Türkiye’de özel üniversite bulunmadığını mevcut üniversitelerin devlet ve vakıf üniversiteleri olduğunu dile getirdi. Ceylan, vakıf üniversitelerinin ise devlet üniversiteleriyle aynı statüde olduğunu vurguladı. Türk Üniversitelerine ve Kolejlerine Başvuru Servisi (TRUCAS) tarafından organize edilen Maritim Otel'deki toplantıda Prof. Dr. Ömür Ceylan şu bilgileri verdi “Şu anda Türkiye'deki uluslar arası öğrenci sayısı 70 bini aştı ve yüz binlere dayandı. 90'ı aşkın ülkeden öğrenci barındırıyoruz. Bizim kampüslerimizde yüzlerce, binlerce yabancı öğrenci bizim vatandaşlarımızla, çocuklarımızla eğitim görüyorlar. Geçen yıl Türkiye'deki Alman pasaportlu öğrenci sayısı 4 bini aşmıştı. Bu yıl 7 bini aşacağımızı tahmin ediyoruz. Ama 75 binlik bir oran içinde yüzde 10'luk bir oran hiçte arzu ettiğimiz bir oran değil tabii ki. Türkiye'de 60'ı aşkın vakıf üniversitemiz bulunmaktadır. Vakıf üniversiteleri 2547 sayılı Yüksek Öğrenim Kanunu'na tâbidir ve ilgili mevzuata göre kurulur. Tıpkı devlet üniversiteleri gibi teşkilatlanır, öğretim üyesi ve idareci atar. Aynı mevzuat çerçevesinde eğitim planı yürütür ve diploma verir. Hepimiz YÖK'e bağlıyız.” “ULUSLAR ARASI ÖĞRENCİLER GÖNÜLLÜ ELÇİLERİMİZ” İstanbul Aydın Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Direktör Yardımcısı Selman Arslanbaş, uluslar arası öğrencilerin ülkeler için önemine değindi. Arslanbaş, “Çünkü hem siyasi hem ekonomik hem de kültürel olarak, felsefenizi, düşüncenizi, ideolojinizi uluslar arası öğrenci aracılığıyla dünyaya yayıyorsunuz. Şu anda Türkiye'de öğrenim gören yaklaşık 75 bin uluslar arası öğrenci gidip kendi ülkesinde Türkiye'yi tanıtarak, Türkçe'yi konuşarak, hem devlet kademelerinde hem de özel sektörde üst düzey görevler alıp Türkiye'nin kültürel, siyasi ve ekonomik olarak kalkınmasına büyük bir destek sağlamış olacaklar. Biz bunlara Türkiye'nin gönüllü elçileri diyoruz. Bunu dünyanın büyük ülkeleri yapıyorlar. Şu anda dünyada 6 milyon uluslar arası öğrenci var. Uluslar arası öğrenci sayısı bakımından maalesef henüz dünyanın ilk 20 ülkesi arasında yer almamaktayız” diye konuştu. “AÇIK LİSE MEZUNLARINA ÜNİVERSİTEDE OKUMA İMKANI” Bahçeşehir Üniversitesi'nden Erbay Şirin, Türkiye'deki üniversitelere girişte yabancı öğrencilere uygulanan merkezi bir sınavın olmadığını hatırlattı. Üniversitelerin kendi yaptıkları sınavlara göre veya sınavsız öğrenci aldığını dile getiren Erbay Şirin şunları söyledi “Türkiye'de yüksek öğrenim görmek için ortamın uygun olduğunu düşünüyorum. Almanya'da Abitur, Fachabitur yapamayan öğrenciler için de kolaylık sağlandı. Almanya'da Anadolu Üniversitesi Batı Avrupa Bürosu üzerinden açık liseyi bitirenler de Türkiye'deki üniversitelerde İngilizce ve Türkçe eğitim görebilme şansına sahipler. Ben bunun Alman pasaportlu vatandaşlar için de değerlendirilmesi gereken bir fırsat olduğunu düşünüyorum.” “ÜNİVERSİTELERİN KRİTERLERİ FARKLI” Türkiye'deki üniversitelere giriş koşulları hakkında bilgi veren İstanbul Kültür Üniversitesi Uluslararası Öğrenci Birimi Başkanı Seçkin Taygun Altıntaş ise, “Pasaportundan bağımsız olarak, Almanya'da yaşayan Türk veya Alman öğrenciler, Uluslar arası öğrenci kontenjanı çerçevesinde Türk üniversitelerine başvurabiliyorlar. Bütün üniversitelerin tanımlanmış bir uluslar arası öğrenci kontenjanı mevcut. Başvurular üniversitelere göre değişiyor. Bazıları online olarak kabul ediyorlar, belli tarihler çerçevesinde. Tıp fakülteleri, diş hekimliği fakülteleri olan üniversiteler yüksek Abitur ile kabul edebiliyorlar. Abitur, Fachabitur veya YÖS ile kabul eden üniversiteler olduğu gibi, Realschule veya lise altı bir okulda okumuş, daha sonra bunu açık lise programlarıyla tamamlamış, lise diploması almış öğrenciler de üniversiteye başvurabiliyorlar. Tabii ki, bunlar için tanımlanmış puanlar var. 2010'dan sonra merkezi YÖS sınavının kaldırılmasından sonra her üniversite kendi kabul kriterlerini belirleme yoluna gitti. Ortak olarak söylenebilecek kriterler yok. Hangi üniversiteye başvuru yapılıyorsa o üniversitenin kriterlerine göre değerlendirme yapılmakta” dedi.