Yüksel KOÇ/İSTANBUL,(DHA) Atatürk Havalimanı’nda 4 Nisan 2013 tarihinde ABD vatandaşı transit yolcu siyahi Tracey Lynn Brown (48) isimli kadını yüzüstü yatırıp sırtına basarak ölümüne neden oldukları gerekçesiyle tutuksuz yargılanan polislerin davasına devam edildi. 12 polisin “Zor kullanma yetkisini aşarak ölüme neden olma” suçundan 16 yıla, havaalanı doktorunun da “Taksirle ölüme neden olma” suçundan 6 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılandığı davanın 5. duruşmasına maktul Tracey Lynn Brown’un ABD’de yaşayan kızı ve oğlu müşteki sıfatı ile katıldı. Müştekiler sanıklardan şikayetçi olduklarını söyledi. Bakırköy 15. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya, tamamı tutuksuz yargılanan sanıklardan polis memuru Akın Y., Samsun Ağır Ceza Mahkemesi’nde SEGBİS sistemi ile katılırken, diğer sanıklar duruşmaya gelmedi. Daha önceki duruşmalara katılmayan maktul Tracey Lynn Brown’un oğlu Gregory Brian Shavers Jr. ile kızı Tracey Lynn Shavers Jr. ABD İstanbul Başkonsolosluğu’ndan görevliler ve avukatları ile birlikte duruşmaya katıldılar. İfadesi alınmayan sanıklardan Akın Y.'nin Samsun Ağır Ceza Mahkemesinde SEGBİS (Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi) ile sorgusu yapıldı. ‘SALDIRGAN TAVIRLAR SERGİLİYORDU’ İddianamede kendisine yöneltilen suçlamaları kabul etmeyen Akın Y, olay tarihinde Atatürk Havalimanı’nda pasaport kontrol memuru olarak görev yaptığını söyledi. Akın Y., “Vefat eden bayan transit yolcu olarak gelmişti. Saldırgan tavırlar sergiliyordu. Hatta bizim bulunduğumuz kapalı odanın diyalog penceresinden içeri girmeye çalıştığını gördük. İçerideki bilgisayarları ve büro malzemelerini dışarıya fırlatıyordu. Kendisini oradan geri çıkartmaya çalıştığımızda ben elinde makas olduğunu fark etmedim. Makası benim boynuma savurdu, geri çekildim, bu sırada makas kolumu yaraladı. Kolumun tedavisi için ben geri çekildim. Diğer arkadaşlar müdahale ettiler. Kolumdan yaralandıktan sonra kendisi ile fiziki bir temasım olmadı. Olay bu şekilde oldu” dedi. MÜŞTEKİLER SANIKLARDAN ŞİKAYETÇİ OLDU Duruşmaya müşteki sıfatı ile katılan oğlu Gregory Brian Shavers sanıklardan şikayetçi olduğunu söyledi. Sanıklardan şikayetçi olan diğer müşteki Tracey Lynn Brown, annesi ile Taşkent – İstanbul uçuşunu yapmadan önce konuştuğunu, annesinin sağlıklı olduğunu belitti. İddia edildiği gibi yolculuk öncesi Türk Hava Yolları çağrı merkezini arayarak annesinin rahatsız olduğunu söylemediğini ve onun için doktor talebinde bulunmadığını ifade etti. Sanık avukatlarından Funda Sadıkahmet Alp, maktulün havaalanındaki olaydan sonra hastaneye kaldırıldığını, burada anal bölgesinde bir kapsül tespit edildiğini, Cumhuriyet savcılığına bilgi verilerek kapsüle el konulduğunu hatırlatarak, “Kapsülün, Adli Tıp Kurumu incelemesinden geçirildiği belirtildiği halde bu konuda Adli Tıp’tan herhangi bir rapor gelmemiştir. Bu hususun akıbetinin sorulmasını talep ediyoruz” dedi. Mahkeme, Adli Tıp Kurumu’na yazı yazarak olaydan sonra kaldırıldığı hastanede maktulün anal bölgesinden çıkarıldığı iddia edilen kapsül hakkındaki raporun gönderilmesini istedi. THY’ye yazı yazarak Tracey Lynn Brown’ı kural dışı yolcu prosedürüne alan kabin memurunun tespit edilmesini, bu memurun tanık olarak dinlenmesi için duruşma günü hazır edilmesini isteyen mahkeme, yine THY’den yolculuk boyunca maktul’e refakat eden psikolog doktorun kimlik bilgisinin tespit edilerek kendilerine bildirilmesini istedi. Doktorun tanık olarak dinlenmesine karar veren mahkeme, eksiklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi. İDDİANAMEDEN Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Tracey Lynn Brown isimli ABD vatandaşı kadının, Chicago’ya gitmek üzere Özbekistan’ın başkenti Taşkent’ten THY uçağı ile Atatürk Havaalanı’na geldiği belirtildi. Brown’ın 4 Nisan 2013 sabahı 06.45’te İstanbul Atatürk Havaalanın’nda indiği, 13 saat boyunca havaalanının dış hatlar geliş terminalinin bulunduğu bölümde beklemeye başladığı belirtilen iddianamede, 21.48 sıralarında Pasaport Kontrol Amirliği’ne ait kısım odasına girdiği, polislerle tartıştığı, ardından da polisler tarafından dışarıya çıkarıldığı belirtiliyor. Dışarıya çıkarılan kadının 5 Nisan 2013 sabahı saat 04.00’da geri geldiği, kısım odasının diyalog camından içeri girmeye çalıştığı, bilgisayarlar ve evrakları dağıtmaya başlaması üzerine polisler tarafından durdurulmaya çalışıldığı, bu sırada elindeki makas ile bir polis memurunu kolundan yaraladığı bilgisine yer verilen iddianamede, saldırgan tavırlar sergilemesi nedeni ile kelepçelenerek ön izleme ve sevk odasına götürüldüğü belirtiliyor. Maktulün burada kelepçelerinden kurtularak saldırgan tavırlarını sürdürmesi üzerine polisler tarafından yere yatırılarak etkisiz hale getirildiği, polislerin kadının sırtına dizleri baskı uyguladığı belirtilen iddianamede, fenalaşması üzerine ilk müdahalenin havaalanı doktoru tarafından yapıldığı, ardından da hastaneye kaldırıldığı görüşüne yer veriliyor. Maktulün hastaneye kaldırıldıktan 13 gün sonra 18 Nisan 2013 tarihinde öldüğü hatırlatılan iddianamede, Adli Tıp Kurumu’ndan gelen raporda, “Kişinin ölümünün, göğüs ve boyun bölgesine uzun süreli bası uygulaması sonucu meydana geldiği” tespitine yer verildiği hatırlatıldı. İddianamede, maktulü etkisiz hale getirmek için yüzüstü yere yatırarak sırtına basmak suretiyle nefessiz kalmasına neden olan 12 polis memuru için “Zor kullanma yetkisini aşarak ölüme neden olma” suçundan 12 yıldan 16 yıla, havaalanı doktoru için de , “Taksirle ölüme neden olma” suçundan 6 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmaları isteniyor.